Yazılardan Haberdar Olun

E-mail Adresiniz :

31 Mayıs 2009 Pazar

Su hep akmaya devam etsin!

İki gündür aynı şeyi düşünüyorum. Şimdilerde hergün yazısını yazamayan bir gazetecinin arada bir yazılarının yayınlandığı köşesindeki bir çocukluk anısını okuduğumdan beri... Çocukken havuzda biriktirdikleri suyu , havuzun tıkacını açınca nasıl arklardan geçip sulanacak bahçeye gidişini anlatıyordu. Sular engelle karşılaştıklarında , akmaya devam ettiği sürece biriken suların engelleri aşıp, nasıl ilerlediğini anlatıyordu. Kendi çocukluğuma döndüm ben de...

Havuzun tıkacı açıldığında su o kadar büyük bir tazyikle fırlarki dışarıya, arkları yıkıp, istenmeyen yönlere gitmesin diye hatta ,o tıkaç tamamiyle değil, önce yarım çıkarılır, sonra su azalınca tamamen çıkarılırdı..

Suyun önündeki engel ne olursa olsun, o akmaya devam ettiği sürece ; tüm engelleri önce engelin önünde birikerek sonra da onu yıkarak , her zaman aşar gerçekten. Yeter ki akmaya devam etsin... İşte bütün mesele burada! Yeter ki su akmaya devam etsin!

Peki ya bizler, yaşadığımız hayatta hep istediğimiz yönde ve istediğimiz yolda akmaya devam ediyor muyuz? Bu cesareti gerçekten kaçımız gösterebiliyoruz? Tüm engellere karşı yılmadan bıkmadan, kendi yolumuz, kendi yönümüz için yeterince akma kararlılığını gösteriyor muyuz acaba? Yoksa hep sadece akması kolay kestirme yollar neresiyse ya da sadece birileri -ya da hayat diyelim- bizim nereye gitmemizi istiyorsa, o yolda ilerlemek kolaylaştırıldığı için , hemen oraya mı kıvrılıveriyoruz?

Ama hep temiz kalan, hep kendi yolunda akan su oluyor sonunda sanki...değil mi?

Hiç yorum yok: